Oups ! Cette image n'est pas conforme à nos directives de contenu. Afin de continuer la publication, veuillez la retirer ou télécharger une autre image.
Lütfen oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin.
Bölüme başlamadan önce, küçük kırmızı bir kalp koyar mısın?
''Dağılmıştım, dağılmıştık; toparlanıyorduk bir yuvada.''
| Adele- Set Fire To The Rain |
Küçük dokunuşlar yakardı çoğu zaman.
Sabahın ilk saatlerinde, eşofmanımı giyerek kendimi sahil kenarına atmıştım. Kulağımda, büyük kulaklığım; dudaklarımı ısıra ısıra koşmaya çalıştım. Zihnimin içinde dumanlı bir hava mevcuttu ve bu dumanlı hava yüzünden kendime gelemiyordum. Dün akşam, çok erken bir saatte yatağa gitmiştim çünkü; ben öpülmüştüm.
Serter beni öpmüştü.
Bankın üzerine oturduğumda, elim dudağıma gitti. Bu dudaklara dokunmuştu, üstelik öyle hoyratça değildi. Tutku vardı elbette, tutkunun yanı sıra; yumuşaklıkta ekliydi. Bin kelimenin bir kelimeye dönüştüğü vefa rüzgarında; onun tutkusu altında, binlerce kelimelerle ezildim. Ezildim, yok oldum, savaşımı unuttum.
Öpüldükten sonra, hemen hızlıca odama kaçmıştım.
Utanıyor muydum? Hayır, utanacak bir durum yoktu. Sadece, farklı bir his ele almıştı rüzgarlı omzumu ve bu rüzgarlı omzumda tutunacak bir dal bulmanın korkusuyla; sevinciyle aynı anda karşılaşmıştım. Bir şarkıydı esen mısralar, şarkılar mırıldanıyordu kulağıma...Şimdi bir kağıda ihtiyacım vardı.
Sessizce, bankın üzerine oturdum.
Küçük not defterimi, montumun cebinden çıkardım.
07.09.2022
Serter beni öptü.
Dudaklarımı ıslattım. Yalnızca, bunu yazmıştım. Üstelik, bazı kelimeler hemen yazılmak için mürekkebin dolmasını bekleyemezdi. Altına bir not daha düşmek istedim. Mesela, dün akşamı hatırlatan şarkı neydi? Beni, heyecanlandıran şarkıyı eklemem gerekiyordu. Bazen, günlük gibi kullandığım defterime; günün şarkısını eklerdim.
07.09.2022
Serter beni öptü.
Serter, dudaklarımdan bir şarkı çaldı dün akşam. ( Adele- Set Fire To The Rain )
Defteri, cebime tekrar attım. Bilerek, ilk yazdığım cümlenin üstünü çizmiştim çünkü böyle basite indirgenecek bir duyguyla anlatılacak; üç kelimelik bir cümle olamazdı. Ancak ve ancak; dört şarkıyı içinde barındırıp, dört şehir gezmiş kadar hisler barındırmalıydı. Evet evet, Serter gün akşam dudaklarımdan bir şarkı çalmıştı.
